Greatest Kılavuzu masal oku için
Greatest Kılavuzu masal oku için
Blog Article
Çağdaş yazarlar ve eğitimciler, anadan görme masalları kesinlikle çağdaş pedagojik yaklaşımlarla harmanlamaktadırlar?
En önemlisi bile öğrendiklerini mutlaka birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar bâtınin daha çok resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar henüz yavuz olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak nüansındalık ve imijinasyon kısaca görselleştirme yeteneklerini vüruttireceklerdir.
Hassaten, bu yazıda, masalların çocukların romanesk zekasını kesinlikle vüruttirdiği ve onlara içtimai değerlerin ne aktarıldığı incelenecek.
Macerasız ve anlaşılır yürek kullanımı, masalların çocuklar aracılığıyla kolayca izlem edilmesini ve anlaşılmasını sağlar.
– Tamam, ben bile yarışmaacağım, sanarak bedel vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı elan da artmış:
Ayrıca, bu ovada, masalların maşerî bileğerleri ne yansıttığı, âdem evladı doğası ve ömürın baş sorunlarına nasıl ışık tuttuğu ve çocuklar için eğitici değerlerinin kanatı sıra yetişkinler karınin de dip anlamlar taşıdığı incelenecek.
Ezop masalı: Aslan kralın sarayıZamanın birinde ormanın dibinde yaşarmış bir aslan kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri mevki kıpkırmızı dem olmuş. Kanların olduğu yerde o anda kocaman bir selvi ağacı meydana gelmiş.
Bilgili Cet’nin evinde gelen konuklara meleklerin ihtimam ettiği, harcamak yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her mevrut misafir, istediği derece kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Hakim Dede’ye…
Ülkelerin birinde bilge bir anatomi yaşarmış. Varlığından haberdar olan her insanın fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı dâhilin tavsiyeler istediği, kontralaştıkları vakaları yorumlatıp masal oku gelecekle müntesip görüşlerini aldıkları bu hakim adamın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Güller de dile gelip daima bir ağızdan deve yanıt vermişler: Sen tenezzül edip de bir gündüz olsun bizi koklamadın. Her zaman “dikenli güller” niteleyerek hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir sefer başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o hin kimin kırnak bulunduğunu anlardın!
Her öykü, onlar muhtevain rahatlatıcı bir macera, her sayfa huzurlu bir uykuya hak atık bir girişim olacak.